Bu görkemli çeşmenin hikâyesini öğrendiğimde, aşkın bir adının da acı çekmek olduğu tekrar kazınıyor yüreğime. Psidya Devletinin başkenti olan bu şehirde dillere destan güzelliğiyle İsabella adında bir kız vardı. Şehrin kütüphanesindeki filozoflardan ders alarak, kültürlü bir şekilde yetişen, upuzun sarı saçları zümrüt rengi gözleri, yerlere kadar dökülen bembeyaz elbisesiyle, diğer genç kızların içinde ayırt edilen bir kuğu gibiydi adeta.
İsabella’nın adı “Tanrıya ve aşka adanmış…” anlamına geliyordu. Adının tesiriyle de olacak ki, İsabella’nın kalbi yalnız aşk için çarpıyordu.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.