SEVMEK DE YORULUR
Haberin var mı çocuk; zamanın dirhem dirhem benden sağdıklarından, bana baktığında gördüklerini geç, kör baktıklarından, haberin var mı?
Dudaklarımda bilmem kaç bahar önceden kalma dalları yorgun, yaprakları dargın çiçeksi bir gülüş. Bakışlarımda kayan yıldızların son ışıltısı. Sesimde öksüz bir çocuğun kısık çığlığı. Duydun mu?
Sen kurak topraklarda gezinirken, içimdeki vahalardan nasıl gözlerin kapalı geçtiğinden? Söyle, aradığın damlayı buldun mu?
Güvenme gülüşüme çocuk! Çiçekler nazlıdır solar. Gözlerimdeki yıldızlar söner. Gün olur, içimdeki vahalar kurur. Her gün gözlerini kaçırdığını, bir gün göresin gelir de göremezsin, gider.
Yorulur bu ayaklar, gün gelir sesini duyamazsın. Yorulur kollarım kaldıramaz, omuzlarındaki o yükle yıkılırsın. Anla çocuk, sevmek de yorulur bir gün. Küskün bir çocuk olur, çöker bir köşe başına, ağlar. Küskün ya, İçine akıtır gözyaşlarını. Göremezsin ne denli yorulduğunu. Ama yorulur. Sevmek de yorulur çocuk.
Rüzgardan bilirsin semada çırptığın o kanatları. Yerlere çakılırsın yorulursa nefesim uçamazsın.
Ben toprağım, ben yağmurum, güneşim. Dört mevsimden kovulmuş bir çiçeğim. Hor görme bu halimi be çocuk! Darbelerden yorgun bir sevgiyim…
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.