Dehliz’deki sesler, aniden kesildi. Oda, mezar gibi sessizleşti. Sanki bina, onların okuduğu şeyleri dinliyordu. Sanki duvarlar, tavanlar, zeminler, hepsi kulak kesilmişti.
Samet ve Mirza, ilk hikâyeden itibaren konuya o kadar dalmışlardı ki çevrelerindeki değişimi fark etmemişlerdi. Fark etmedikleri başka bir şey daha vardı: Onlar, ilk okudukları dosyanın ilk satırından itibaren Dehliz’e ait olmuşlardı. Ve henüz bundan haberdar değillerdi.
Çünkü Dehliz, sadece bir bina değildi. Dehliz, bir kapıydı. Bilinmeyenin bilinmeyenine ve onun da derinliklerinin derinliklerine açılan bir kapı. Ve o kapıdan bir kez geçtikten sonra, geri dönüş yoktu.


Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.